İstanbul’a geleli beş yıl oldu. Hala alıştığım söylenemez. En fazla kafa dinlemeyi özlüyorum sanırım. Ev dışında yapmak istediğin herşey en başta trafik, kalabalıklar ve yüksek binalar beni yoruyor. Burada olmaktan hiç pişman değilim. Çünkü özgürlüğü seviyorum. En azında ulaşabilme ihtimalini…

Hafta içi işten geç geldiğim için çok fazla bir şey yapmaya vaktim olmuyor. Hafta sonları genellikle çocuklara uyup alış-veriş merkezleri, şehrin kalabalık sokakları, cafeler gibi yoğun ortamlarda zaman geçiriyoruz. Bu rutin beni uzun zamandır sıkıyor. Her İstanbul lu gibi kaçacak yer arıyorum. Geçenlerde bir arkadaşım Beykoz da belediyenin hobi bahçelerinden bir tane kiraladığını hafta sonları gidip hem toprakla ilgilendiğini hemde piknik yapıp  dinlendiklerini söylemişti. Benimde oldukça aklıma yattı bu fikir. Hobi bahçelerinin ne olduğunu bilmeyenler için kısaca bahsedeyim. Bir tarlayı işletmeci küçük parsellere bölüp yıllık olarak kiralıyor. 30-50 ya da 100 m2 kadar parselli alanları istediğiniz gibi ekip, biçip mahsülünden faydalanabiliyorsunuz. Bazı parsellerde kulübeler oluyor. Burada aletlerinizi yada piknik eşyalarınızı koyuyorsunuz. Ama çoğunda bu kulubelerden yok. Bana sorarsanız gerekte yok zaten. Yıllık bir alanın kirası kulubesiz 1000 tl civarı. Kulubeli olursa 1500 e kadar çıkabiliyor. Bu sayede hem organik ürün yiyiyor hem istanbul un çurcunasından uzaklaşıyor. Hemde piknik yapma imkanı buluyorsunuz.

Beni düşündüren tek konu benim hiç toprakla ilgili bilgimin olmaması ve her hafta sulama ve bakım için bahçeye en az bir kere uğrama gerekliliği idi.. Eğer 1-2 hafta gitmezseniz bütün uğraşlarınız boşa gidebilir, mahsülünüz kuruyabilir. Bunun hastalığı var, izni var, yağmuru, karı falan yani her hafta orada olacak olmam biraz zor görünüyordu.. Ama yine de Beykoz belediyesinin bu işle ilgilenen birimini arayıp sordum. Her yer dolmuş üstelikte sırada 900 kişi varmış. Bu sayede zaten cılız olan hayallerim tamamen suya düştü. Sonra google da bu işi yapan başka yer var mı diye bir bakayım dedim. Anadolu yakasında iki yer daha vardı. Biri Beykoz Polenezköy civarında diğeri kurtköy de. Bir hafta sonu cumartesi günü her ikisinede ailecek gittik gördük. Beykoz daki polenezköy den 3-4 km sonra bozhane tarafında, Kürtköyde ki de ömerli barajına yakındı. İlk önce Beykoz daki Yemyeşil hobi bahçesine gittik. Burası yakın bir köyede oturan, kendileride çiftci  bir karı-koca tarafından işletiliyor. Aslında bahçenin başlangıcı bir öğretim üyesinin sırf merak amaclı bu işe girişmesiyle olmuş. Şimdiki işleticileride o zaman bahçenin bakımını yapıyorlarmış. Sonrasında hoca çekilince işletmeyi onlar devralmışlar. Bahçeler 30 m2 lik 70 parsellerden oluşuyor. Mekanın İçinde piknik yapacak alanlar mevcut. İsterseniz buradan yiyecek içecek ihtiyaçlarınızı da karşılayabiliyorsunuz. Ama en iyisi kendi etinizi getirip mangala 20 tl vererek burada kendin pişir kendin ye yapmak..

Kurtköydeki cavidan hanım çiftliği formule-1 yarışlarının yapıldığı yere yakın kurtdoğmuş köyü yakınlarında… Burada parseller 50 m2. Ama bakım ekim ve biçme tamamen kiralayana ait. Arazi yemyeşildeki gibi düz bir zemin üzerinde değil. Diğerine göre daha özensiz pasellenmiş.. Tek artısı içinde bir restaurant olması.. Yukarıda da söylediğim  gibi tarlayı kiralayana bırakıp gerisine karışmadığından benim için baştan kaybetti zaten. Parsel fiyatıda klubesiz sanırım 1200 tl idi… Avrupa yakasında da 1-2 yer varmış bu işi yapan ama benim için uzak olduğu için hiç bakmadım..

Tahmin edeceğiniz gibi yemyeşil hobi bahçesinden bir parseli bir yıllığına kiralıdm… Ben ilk gittiğimde cumartesi günü idi; yollar, polenezköy ve bahçe gayet sakindi. Ataşehir den 45 dk da varabildim. sonraki gidişim de pazar günüydü ve her taraf çok kalabalıktı. Neredeyse 1. 30 saat lik bir yolculuğumuz oldu. Bahçeyi kiralayalı 1. 5 ay oldu toplam dört defa gittik. Hepsinde de büyük keyf aldık. Yeşilliklerin arasında bina görüntülerinden uzak hamağa uzanıp uyumak insandaki bir haftanın yorgunluğunu alıyor.. Giderken yanımıza aldığımız etleri mangalda yerken içtiğim iki duble rakının keyfini boğazda yediğim yemeklerde almadım. Bunu abartmadan söylüyorum. İçki bu ortamda adamı çok sarsmıyor. Ben evde yada restaurant da 2 dubleden sonra durgunlaşırım. Burada dört duble rakıdan sonra bile hareketliydim. Akşamın nasıl olduğunu anlamıyorsunuz… Biz her 15 günde bir gidiyoruz. Ama her hafta gitsem aynı keyfi alırım emin olun.. Her geldiğimizde en az 15-20 aile oluyoruz. Bahçenin ortasında çocukların  oynamaları için kumdan yer yapılmış. 3-5 de oyuncak var. Böylece çocuklu ailelerde keyifli zaman geçirebiliyor 

Bahçeye Alaadin bey domates, soğan, salatalık, fasülye, biber, dere otu, patlıcan, semiz otu ekmiş. En son gittiğimizde mahsulleri toplamaya başladık bile. Bu işi küçük kızım büyük bir zevkle yapıyor. O da en az benim kadar zevk alıyor buradan. Eşim de dinlendiğini söylüyor..

Sanırım hayatta yaptığım en doğru işlerden biri oldu bu bahçeyi kiralamak. Herkesin bu deneyimi yaşamasını dilerim…

Kullanıcı admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.